“yürümek zor sarp kayalıkta yalın ayakla
elinde bir var, bir yok yaşamla
tırman dur, bata-çıka
tabanların yırtılmış,
kurumuş ellerin kıran soğukta
yanmış yüzün yansıyan beyaz ışıkta
yürümek zor, olmayan yolda
yol yok burada sen de anla …’’
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi.
Madde 1
Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.
Madde 2
1. Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu Bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir.
2. Ayrıca, bağımsız, vesayet altında ya da kendi kendini yönetemeyen ya da egemenliği başka yollardan sınırlanmış bir ülke olsun ya da olmasın, bir kişinin uyruğu olduğu ülke ya da memleketin siyasal, hukuksal ya da uluslararası statüsüne dayanarak hiçbir ayrım yapılamaz.
Madde 3
Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır…
Roboski Müzesi, müzenin sadece içerisinde bulunan donatıları sergilediği olgularla değil başlı başına bir sergileme unsuru olması düşüncesi tasarımın öncelikli hedeflerindendir. Duvarlar ardından, duvarlar arasında yıllardır süregelen acıların hikayelerinin anlatıldığı bir yapıyı oluşturan, bir mekanı, mekanları tanımlayan yüzeylerle var olabilen bir nesne olabilmesi istenmektedir. Donatılar olmaksızın var olabilen bir adalet çağrısıdır Roboski Müzesi yılların acıları gibi duvarlar ardından, duvarlar arasından.
Tasarımın ana öğesi konumundaki duvarlar müze yapısının üst örtüsünü yırtıp geçerek baskınlığını sürdürmekle birlikte, üst örtü ile duvarların kesiştiği noktadaki yırtıklar sayesinde duvarların önünde duran biri için duvarlar ve temsil ettiği insanlar gökyüzüne uzanmaktadır, gökyüzünden gelen adaletsizliğin tersine topraktan doğup göğe yükselmektedir adalet çığlığı. Duvarlar arasından ve üst örtüden müzenin içine süzülen gün ışığının her daim duvarları vurgulaması ve ön plana çıkarması istenilmektedir. Duvarların başlı başına kalıcı sergi elemanları olmalarının yanı sıra üzerlerindeki yer yer bırakılan boşluklar ve duvarların önünde bulunan platformlar geçici sergileme için kullanıma uygun konumdadır.
Müze yapısının ana işlevi olan sergileme mekanı 34 duvardan oluşmaktadır. Sergileme mekanı etrafında konumlanan yardımcı mekanlar (çok amaçlı salon, ofis, ıslak hacimler) ile yapının fonksiyon ihtiyaçlarını karşılar niteliktedir. Yürüyüş aksı( kervan) müze ve tören alanı topoğrafya uygun şekilde farklı kotlarda konumlandırılmış ve rampalarla birbirine bağlanmıştır. Kervanın başlangıcında bulunan sinevizyon da yaşanan olaylara dair sürekli belgeseller yayınlanmaktadır.